Devlet Tiyatroları sanatçıları bilet zammına tepki gösterdi

İstanbul - Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki Devlet Tiyatroları'nın oyunlarının bilet fiyatlarına yüzde 371’e varan oranda zam yapmasına dair tepkiler devame diyor. Resmi enflasyonun yüzde 38 olduğu Türkiye’de Tamer Karadağlı’nın Genel Müdür olduğu Devlet Tiyatroları bilet fiyatlarını kategorilere ayırarak zammı artırdı. En düşük zam oranı yüzde 71 olurken, en yüksek zam oranı yüzde 371 oldu. 

Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (DETİS) yapılan fahiş zamma dair "Devlet Tiyatrosu halkın tiyatrosu olmaktan vaz mı geçiyor?" sorusunu yönelterek tepki gösterdiği bir açıklama yayımladı. 

"Evinizde oturun ve televizyon seyredin" deniyor

Devlet Tiyatrosunun kuruluş gerekçesinin başında “Temsil edeceği yerli ve yabancı eserlerle halkın genel eğitimini, yurt ve güzellik sevgisini, dil ve kültürünü yükseltmek, Türk Dram Sanatının (…) yayılmasını, gelişmesini sağlamak” olduğunu ve kâr amacı güden bir kurum olmadığını hatırlatan DETİS, "Bu nedenle, yurdun en ücra köşelerine kadar giderken ve Anadolu’nun pek çok bölgesinde kurduğu sahnelerde temsiller sunarken sanatı toplumun her kesimine ulaştırmak amacıyla bilet fiyatlarını daima halkın ortalama gelir seviyesinde tutarak, herkesin tiyatroya ulaşabilmesine fırsat sağlar" dedi.

Şu anki siyasal atmosfere de değinilen açıklamada "Ülkemizde alınan akıl almaz siyasi ve ekonomik kararlar sonucunda, insanların her geçen gün eriyen gelirleriyle, bırakın sosyal ve kültürel aktiviteyi, hayatlarını standart koşullarda geçirme imkânı bile neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır" ifadeleri yer aldı.

Nisan Ayı içerisinde gerçekleştirilecek olan Bursa Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenecek “Drakula” temsilinin bilet fiyatlarının 700,00 TL düzeyine kadar çıkmış olmasıyla bilet fiyatlarının fahiş denilebilecek şekilde arttırılmış olmasını belirten DETİS, "Hal böyleyken Devlet Tiyatrosu’nun bilet fiyatlarına yaklaşık %70 oranında zam yapması, hayat pahalılığıyla mücadele eden insanlarımıza 'evinizde oturun ve televizyon seyredin' demekten başka bir şey değildir" vurgusunu yaptı.

"Halkın belini bükmenin bir mantığı var mıdır?"

Devlet Tiyatrosu'nun, insanı merkezine alan bir kurum olduğunu ifade eden DETİS,  salonda farklı ücret kategorilerine gidilmesini de "Bir anlamda seyirci arasında ekonomik ayrımcılığa ve mesafeye yol açacaktır. Devlet Tiyatrosu, salonun her noktasındaki bütün seyirciye eşit mesafede olmalıdır" şekinde değerlendirdi.

Sanat kurumlarının, kâr-zarar mantığıyla değerlendirilemeyeceğini vurgulayan DETİS, "Üstelik Devlet Tiyatrosunun bilet gelirleri, kurumun bütçesine değil, genel bütçeye aktarılmaktadır. O halde, bütçenin belini doğrultacağız diye, büyük çoğunluğu asgari ücret, yoksulluk ve açlık sınırında ücretler alan halkın belini bükmenin bir mantığı var mıdır? Yoksa bu bilet fiyatları karşısında, düşen seyirci sayısını bahane ederek Devlet Tiyatrosu’nun varlığı hakkında daha başka planlar mı düşünülmektedir" dedi.

DETİS, halkın alım gücünün göz önüne alınarak bilet fiyatlarının yeniden düzenlenmesini talep etti: "Bu yanlıştan ivedilikle vaz geçilmesini ve Devlet Tiyatrosu’nun bilet fiyatlarının, halkın alım gücü göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz." (Kültür Servisi)